27 Kasım 2010 Cumartesi

Dere Tepe Yürüdük :)

Sabah yataktan fırladığımız gibi düştük yollara hava biraz kapalıydı hafif hafif yağmur çiselediyse de vazgeçmedik.. Gerçi beni gazlayan hep Yunus oldu ben dönelim dedikçe baba biraz daha gidelim dedi tamam o zaman şurdan döneriz ,burdan döneriz diye diye yaklaşık iki saatlik bir gezi oldu yorulduk tabi.Döndüğümüzde kahvaltımızı yaptık çayımızı içtik hediyelerimizi dağıttık.. İşte Gezi Resimlerimiz :)


Geçenlerde yağan şiddetli yağmurda toprak kayması sonucu yıkılan elektrik direği artık ne zaman kaldırırlar Allah kerim..




 buraları yüzmeyi öğrendiğimiz ilk yerler tabi o zaman derinliği 1.5 adam boyu idi şimdilerde dizlere geliyor sanırım..


büyükler suyun akışını izlemek insanı gençleştirir derdi on dakika seyrettim doğal yollarla genç kalayım hesabı  :)

güzel olan sensin biziz seni katleden..


suyun birinci aktığı yerin (ufak çocuklar girsin diyerekten) derinliğini arttırmazdık suyun aktığı ikinci yerin önüne ise kum dolu çuvallardan setler yapıp 2,5 adam boyuna kadar yükselltirdik gerçi bizde çocuktuk ama :P

bol oksijen ile soluklanma zamanı..


bu dere yaz kış bööölece akar durur..




çay ısmarlayan yok mu dedik ama sesimizi duyan olmadı..


dere dere serin dere...


yeşilin tadı bir başka.. 





harhami derler çeper derler bunlara siz nasıl adlandırırsanız adlandırın da üzerinde oturması bi başka keyif veriyor insana..



doğal olan yemişin tadı bir başka kara kara böğürtlenler :)



bir avuç kadar muşmula doğru değil mi siz nasıl bilirsiniz bunları :P


resmen iki tane kocayemiş bulduk başka da yok kuşlar yemiş hepsini helal olsun kış vakti :P



şimdilik bitti  .Tekrar Görüşmek Dileğiyle..

Biri ödül mü dedi ?



Sevgili ilhan Kapalı Kutu, blog ödülünü layık görmüş sağ olsun var olsun malum bize de gerekeni yapmak düşüyor .Bu tür ödüller kuralsız olmaz kuralları şööyle bir sıralıyalım.. Ödül aldıysanız şayet siz de en az 15 kişiye ödül verecekmişsiniz sınır yok..bitmedi ödül verdiğiniz kişilere de bir bir bildirecekmişsiniz .. Hadi bakalım şimdi sıra öpülesi kalpleri sevindirmekte..


vesselam

26 Kasım 2010 Cuma

Orman Gezisi..


Yarın planlayıp yapamadıklarım arasına girer mi bilmem ama nasipse sabah erkenden ormana doğru bir yolculuk hevesindeyim..Serin serin akan dere,kocaman kocaman ağaçlar , dikenler, böcekler ,kestane de bakacam bulabilirsem tabi.Sonra güzel çirkin demeden ne görürsem fotoğrafını çekecem.bu arada hava durumuna bakmadım inşaAllah yağmurlu değildir neyse ben kaçtım saygılar selamlar...  

Fıkra # 4



Temel akciger kanseri olmus, doktorlar, " Iki aydan daha fazla yasaman mucize olur!" demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler. Olecegini anlayan Temel, butun dostlariyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmelerini istiyomus haklarini... Bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklasmaktan kaciniyorlarmis. Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormus; "Ya Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi" demis. Temel; "Ya Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim" dedim

25 Kasım 2010 Perşembe

MİmİM.. ( mim # 4 )


öpülesi kalplerden sevgili dalgalarıasmak mim göndermiş.Uzun zaman oldu mimlenmeyeli e sen burdaydın da biz mi mimlemedik seslerini duyar gibiyim :P Haydi hayırlısı diyerekten

1-En sevdiğiniz kelime : '' Dostum '' ben çok arar oldum bu sıralar..
2-Nefret ettiğiniz kelime : ''moruk'' bazıları birşey anlatırken aralara sıkıştırmazlar mı ığğğ - ya moruk birgün.. :P
3-Ne sizi heyecanlandırır : Ortama göre değişebilir ama ''Sürat'' hepsinden önce diyebilirim 
4-Heyecanınızı ne öldürür : İşlerin ters gitmesi
5-En sevdiğiniz ses : Su
6-Nefret ettiğiniz ses : havalı korna 
7-Hangi mesleği yapmak istemezsiniz : Avukat
8-Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz : suyun altında nefes alabilmeyi çok isterdim 
9-Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz : Valentino Rossi 
10-Nerede yaşamak isterdiniz : Vancouver-Kanada
11-En önemli kusurunuz : Herşeye eyvallah derim haklı olsam dahi
12-Size en fazla keyif veren kötü huyunuz : Sabır :) bendeki kötü huy denecek kadar fazla
13-Kahramanınız kim : Babam
14-En çok kullandığınız kötü kelime : Uyuz
15-Şu anki ruh haliniz : Sakin
16-Hayat felsefenizi hangi slogan özetler : Hayatta ya tozu dumana katarsın,ya da tozu dumanı yutarsın.
17-Mutluluk rüyanız : Cennetin baş köşesi olmasa da kenarda köşede ufak bir yer :) 
18-Sizce mutsuzluğun tanımı : hayatta herşeye sahip olduğu zannneden birinin aslında hiçbirşeye sahip olmadığını anlamasıdır. 
19-Nasıl ölmek isterdiniz : Şehit olarak ölmek isterdim
20-Öldüğün zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz : Sessizce otur desin bana yeter :)

bu mimi kimseye yollamıyorum !  çünkü herkesi birileri mimlemiş (ben de buna çok üzüldüm ) :P




24 Kasım 2010 Çarşamba

Çektim Gitti # 2




Hisareyn Merkez Üstü saat 16:15 itibari ile..

Çektim Gitti..


şööyle bir çeviriverdim makinemi..


tepeden aşağıya..


meşhur gözlemen tepe..


ay bu sabah böyleydi..

23 Kasım 2010 Salı

Güle güle oturun..


Ufak tefek sıva ,boya , badana işleri kaldı ben 2001 den beri ailemle birlikte 2.katta yaşıyorum nasipse kendi daireme haziranda kavuşacam fakat abimin ve kardeşimin kiradan kurtularak kendi yuvalarına kavuşması beni çok mutlu etti ayrıca 3.katın manzarası görülmeye değer körfez ayaklarının altında eh bize bir çay ısmarlar sanırım..Güle güle oturun darısı benim başıma :)

8 Eylül 2010 Çarşamba

Savaşın Bayramsız Çocukları

Onlar savaşın çocukları
Çatlamış dudakları, mavi gökyüzü kadar bıkkın gözleri, yok olmuş umutları kadar
taptaze bedenleriyle öylece uzanırlar yollarda. Doldurur çığlıkları bir zamanlar
çelik çomak oynadıkları dar sokakları.


Onlar savaşın çocukları...
Dünyanın dört bir tarafında hep aynı gülüşle veda ederler bu yaşaması yasak dünyaya.
Ne olup bittiğini anlamadan, sevdalara salmadan yüreklerini, kahbece öldürülürler
biryerlerde.

Onlar savaşın çocukları..
Doğduklarında tanışırlar analarının kurumuş memelerindeki açlıkla. Asla tatmadıkları
yiyeceklerin resimlerine bakar kara gözleri.

Onlar savaşın çocukları...
Adını bilmeden, adını koymadan severler. Yaşatırlar o küçücük yüreklerinde bu koca
dünyaya sığdıramadıkları sevdalarını. Yayarken sımsıcacık bedenleri soğuk taşların
üzerinde, gökyüzünde güneş olur yüreklerinin ateşi.

Onlar savaşın çocukları...
Misketleri kovanlardan, saklanbaçları siperlerde, ilk bakışmaları camlarda, ilk
sevişmeleri yıkık harabeler arasında. Hiç bilmezler yeşil ormanları, baharlarda açan
binbir renkli çiçekleri.


Onlar savaşın çocukları...
Birbirlerine seslenirler yarınlar dolu ismleriyle. Barış, Umut, Güneş... oysa hiç
tanımazlar griden başka renk, siyahtan başka isim.

Onlar savaşın çocukları...
Filistinli, Iraklı, Türk, Kürt, Arap... hepsinin adı da aynı. Hepsi de aynı
gökyüzünü paylaşıyorlar, bir avuç toprağı paylaşamayanların inadına...

6 Eylül 2010 Pazartesi

Muzucuk ve Pıtırcık





bizimkileri biraz aç bıraktık başladılar birbirlerini yemeğe fakat birisinin eti çok kıymetli kendi doyacak aynı zamanda onu kimse yemeyecek Allah eline düşürmesin :))

5 Eylül 2010 Pazar

Geceniz Mübarek Olsun.

(küçük bir dua)
Rabbim sen bizi razı olduğun biricik yolundan ayırma sen bizi bize bırakma çünkü iyilikler hep senden kötülükler ise nefsimizden bizi bıraktığın zaman biz kendi halimizle kalırız bu hal bizi kötü hallere düşürür çünkü sen hep ihsandasın bizse isyandayız bizi tutarsan tuttuğun nisbette razı olduğun yolda yürütürsün rızanada ulaştırırsın

Ey rabbim yüce emirlerini hakkıyla yerine getiremedik yasakladığın şeylerden tam manasıyla sakınamadık sen affedicisin affı seversin bizi affeyle vechi kerimin nuru hürmetine arşı azamın hakkı için isyanımızı günahlarımızı bağışla bizi rüsvay eyleme

Ey cümle alemleri yoktan var edip kemale eriştiren dilekleri ihsan buyuran rabbim gizlimizi de aşikaremizi de biliyorsun mazeretimizi kabul buyur ihtiyaçlarımızı biliyorsun dileklermizi ihsan eyle bize bu dünyada iyilik ver ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru

Ya ilahel alemin en büyük rızan ile kendisinden razı olduğun habibi ekremin hürmetine bizi onun şefaatine ehil olanlardan eyle bizi onun zümresi ile haşreyle kıyamet günü doğruca livai hamd sancağı altında toplanıp havzı kevserden içerek arşın gölgesinde nebiler resuller sıddıklar salihler alimler şehitlerle oturup sohbet etmeyi nasip eyle amin Velhamdulillahi Rabbil Alemin...

FAY SAHARA - Touch Me

3 Eylül 2010 Cuma

I'm back

Hmmm.. Bloğumda birşeyleri paylaşmayalı bayağı oldu.Oradan mı başlasam,şuradan mı başlasam diye dönüp duruyorum.Aslında yapmayı planladığım ve sonu hüsranla biten o kadar şey var ki..Zaman zaman hayatımızda başarıyı elde etmek için yada hayalini kurduğumuz şeye ulaşabilmek için sadece insanın istemesi yetmiyor diye düşünüyorum yanlış düşünüyor da olabilirim oysa benim için asıl olan ne olursa olsun hayalini kurduğum şey için gerçek anlamda mücadele ettiğimi bilmek işte beni rahatlatan tek şey..

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Nefsim...



Ey nefsim !

Bazen öyle iğreniyorumki senden

Kimi zaman darağacına asasım geliyor seni

Öyle ki bedenimde taşımaya,yaşatmaya değmezsin düşüncesiyle..

fakat herşeye rağmen arkama bakıyorum sık sık

ve sırf sana inat olsun diye

nefes alıyorum en şiddetlisinden patlatırcasına ciğerlerimi...

25 Nisan 2010 Pazar

Muzurcuk İlk Müsabaka..

Muzurcuk kulüpler arası ilk müsabakasını rakibinin kuşak ve kilo avantajına karşı kazandı fakat ettiğim duanın haddi hesabı yok :P

ikinci müsabakasında omuzuna aldığı yumrukla konsantresi tamamen dağılan muzurcuk maçı kaybederek madalya umudunu ertelemiş oldu..

Canımı sıkan teşvik turnuvası diye yapılan bu tip organizasyonlarda bile türlü filimlerin çevrilmesidir ki buna bizzat şahit oldum ve çok üzüldüm.Bence müsabaka öncesi yayınlanan reglamanlara uyulmaması çok büyük ayıp..Sporcular arasındaki kuşak ve kilo uçurumları bu işe gerçek manada emek verenleri çileden çıkarıyor sonuçta her Antrenör kendi yetiştirdiği sporcusunun başarılı olmasını ister fakat bu tip antrenörler hakedilmeden kazanılan başarı sonrası geleceğin sporcularını yetiştirdiklerini düşünerek yataklarında rahat uyuyabiliyorlarmı merak ediyorum doğrusu

Ne diyelim Allah hak etmediğimiz galibiyeti bize hakettiğimiz müsabakayı da kimseye nasip etmesin...

23 Nisan 2010 Cuma

Yeni aile bireyimiz Ruby..

Uzun zaman oldu bu yüzden olsa gerek yarını bekleyemedim resimdeki ufaklık Ruby Sakarya'dan hediye olarak geldi kendisi K 9 yavrusu gerçeği söylemek gerekirse Çarli'yi geri alamadığım için Yunus Emre çok üzülüyordu bu ona ilaç oldu şüphesiz.Çarli teyzemin yanında olduğu için içim çok rahat.Ruby'nin eğitimini internet üzerinden kuzenimin aldığı bir kitap desteği ve tecrübelerime dayanaraktan bizzat kendim vermek istiyorum ne kadar başarılı olurum bilmiyorum fakat bu konuda kendime güvenim tam..





Kedicik doğum yaptı 6 tane dişi yavrusu oldu videosunu öğlene doğru eklemeyi düşünüyorum..

Bunlar da ilginizi çekebilir :

Related Posts with Thumbnails